Köyümüz halkı yıllarca kentleşmiş bölgelerde yaşayan insanlar ile ilişki kurup, iletişim sağlayamamış- larsada  yaşadıkları  çağlarda   güncelleşen  hiç bir  şeydende  mahrum  kalmamışlardır. Bu  neden  ile Anadoluda yaşayan kendi milletinin sanat eserleri ve kültürlerine, bu günkü gibi o yıllarda görsel ve yazılı basın olmasada ulaşabilmişlerdir. İşte atasözlerimizde  bunlardan  bazılarıdır. Bu atasözlerimiz sadece köyümüzde değil, Türkiye’nin her tarafında aynı anlam ve gaye ile kullanılır.

Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.

Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır.

Aç ayı oynamaz.

Aç tokun halinden bilmez.

Aç kurt insana saldırır

Aç tavuk rüyasında darı görür.

Acele giden ecele gider.

Acele işe şeytan karışır.

Acı patlıcanı kırağı çalmaz.

Ağ it, kara it, hepside bir it.

Ağaçlı köyü su basmaz.

Ağaçtan maşa, aptaldan (çinğenden) paşa olmaz.

Ağacı kurt, insanı dert bitirir.

Ağlayanın malı, gülene hayır etmez.

Ağustos ayında beyni kaynıyanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar.

Adım çkmış doksana, hiç inmez seksene.

Ağır otur, batman götür.

Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.

Ak akce, kara gün içindir.

Akan su, pis tutmaz.

Akıl, akıldan üstündür.

Akıl yaşta değil baştadır.

Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.

Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir.

Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini

Alma mazlumun ahını çıkar âheste âheste.

Altın anahtar, her kapıyı açar.

Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.

Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.

Altının kıymetini sarraf bilir.

Alışmış kudurmuştan kötüdür.

Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.

Anan gibi saç büyütecegine, baban gibi bıyık büyüt.

Ananın bastığı yavru incimez

Anlayana sivri sinek saz, anlamıyana davul zurna az.

Arayan bulur, iniliyen ölür.

Arkadaşını söyleki, sana kim olduğunu söyleyim.

Arı bal yapacak çiçeği bilir.Aslan yatagından belli olur.

Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır.

At binenin, kılıç kuşananındır.

At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.

At yedi günde, it yediği günde belli olur.

Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.

Ateş yanmayan yerde duman olmaz.

Atılan ok geri dönmez.

Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.

Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.

Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.

Ayağını yorganına göre uzat.

Ayranı yok içmeye, taksi ile gider sıçmaya.

Az menfaat çok zarara mal olur.

Az veren candan, çok veren maldan olur.

Azan mevlasınıda bulur, belasınıda

Azı bilmeyen çogu hiç bilmez.

Azıcık aşım, kaygısız başım.

Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.

Aş kaşık ile, iş keşik ile

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Aşk olmayınca meşk olmaz.

Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.

Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş.

Bağa gir izin olsunki, yemeye yüzün ola.

Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.

Bakmadan usta olunsaydı, köpekler kasap olurdu.

Bal tutan parmağını yalar.

Balı parmagı uzun olan değil, kısmeti olan yer.

Baş nereye giderse, oyak oradadır.

Başsız evin köpeği çok havlar.

Bedava sirke baldan tatlıdır.

Besle kargayı oysun gözünü.

Beş parmağın beşi bir değildir.

Bilğisiz insan meyvesiz ağaca benzer.

Bin biliyorsan bir bilene danış.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

Bir koyundan iki post olmaz.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.

Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.

Birlikten kuvet doğar.

Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.

Boş duranı Allah’da sevmez kuluda.

Bülbülü altın kafese koymuşlarda, illede vatanım demiş.

Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.

Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.

Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.

Çalışan kazanır.

Cami ne kadar büyük olursa olsun, imam bildiğini okur.

Can boğazdan gelir.

Çatal kazık yere batmaz.

Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.

Çürük tahtaya çivi çakılmaz.

Damlaya damlaya göl olur.

Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.

Davetsiz gelen döşeksiz oturur.

Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.

Demir tavında döğülür.

Denize düşen yılana sarılır.

Deniz sevilirde, densiz sevilmez.

Dereyi görmeden paçayı sıvama.

Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.

Doğru söylüyenin bir ayağı üzenğide gerek.

Döğüşerek pazarlık et , güle güle ayrıl.

Dost başa, düşman ayağa bakar.

Dost acı söyler.

Dost kara günde belli olur.

Dut kurusuyla yar sevilmez

Düşmanın karıncaysada kork.

Eken biçer, konan göçer.

Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.

El ağzı ile çorba içilmez.

El deliye, bende akıllıya muhtacım.

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

El yumrugu yemeyen, kendi yumrugunu balyoz sanar.

Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.

Eli dar olanın, dili kısa olur.

Elin ile koymadığını kaldırma.

Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.

Evladı ben doğurdum ama, gönlü benim değilki..

Eşek hoşaftan ne anlar. Suyunu içer. denesini (tanesini) kor.

Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.

Garip kuşun yuvasını Allah yapar.

Gelin ata binmişde, görkü kimin kapıya inmiş.

Gem almayan atın ölümü yakındır.

Gergin ip, çabuk kopar.

Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.

Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur

Göğe direk, denize kapak olmaz

Görünen dağın uzağı olmaz.

Gözün ile görmediğini söyleme.

Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.

Harman yel ile, düğün el ile olur.

Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.

Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir.

Hazıra hanak, pişmişe konak.

Her taş baş yarmaz.

Her koyun, kendi bacağından asılır.

Her kuşun eti yenmez.

Her zamanı bir sayma

Hesabını bilmeyen kasap, kıçına gider masat.

İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.

İnsan kocar, gönlü kocamaz.

İyilikle uslanmıyanın sonu kötektir (Daya).

İp inceldiği yerden kopar.

İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.

İsteyenin bir yüzü kara , vermeyenin iki yüzü kara.

Isıracak it dişini göstermez.

İt ite buyurur, itte kuyruğuna.

İt kağnının gölgesine yatmışta, ne koyu gölgem var demiş.

İt utansa don giyer.

Kafirden hacı, elden bacı olmaz.

Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle.

Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.

Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş.

Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme.

Karıştırma bokunu çıkartırsın.

Kasap et derdinde, koyun canı derdinde.

Kasap sevdiği postu yere vurur.

Katranı kaynatsan olurmu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.

Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.

Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.

Kel yanında kabak anılmaz.

Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.

Keskin sirkenin küpüne zararı vardır.

Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.

Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır.

Köpeğin duası kabul olsaydı, gökten kemik yağardı.

Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.

Kurunun yanında yaşta yanar.

Kılıç kınını kesmez.

Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.

Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.

Kızını dövmeyen dizini döver.

Lafla peynir gemisi yürümez.

Leyleğin günü lak lak ile geçer.

Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.

Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

Muhabbet iki başlı olur

Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur.

Nasihat vereceğine, para ver.

Nazar insanı mezara , hayvanı kazana götürür.

Ne verirsen elinle, o gider seninle.

Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme.

Öksüz kuzu, toklu olmaz

Öfke ile kalkan zarar ile oturur.

Para insana dil, elbise insana yol öğretir.

Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.

Pire itte (köpekde), bit yiğitte bulunur.

Pis boğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.

Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.

Sakla samanı, gelir zamanı

Sayılı koyunu kurt kapmaz

Sinek küçük ama, mide bulandırır

Soğuk su, sıcak aş - diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı.

Sopayı yiyen eşek, atı geçer.

Söyleme dostuna, oda söyler dostuna. Bir gün olur kül basarlar postuna.

Söylemeyen ağız, söyleyen ağzı yorar.

Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır.

Söz sukut ise sukut altındır.

Su akmayınca durulmaz

Su akarken testini doldur

Su testisi su yolunda kırılır

Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.

Şaşkın örrdek, tersine doğru yüzer.

Şimşek çakmadan gök gürlemez

Tartılırsan denginle tartıl.

Tatlı söz yılanı deliğinden çıkartır.

Tatlı tatlı yemenin, acı acı genirmesi olur.

Tavşan dağa küsmüşte, dağın haberi olmamış.

Taşıma su ile değirmen dönmez.

Tosya’ya tuza gideyim derken, evdeki bulğurdan olma.

Tırnağın varsa başını kaşı.

Ulu sözü dinlemeyen, uluyu uluyu yurtta kalır.

Ummadık taş baş yarar.

Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.

Üzüm üzüme baka baka kararır.

Üzümünü ye bağını sorma.

Var ne bilsin yokun halinden.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.

Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.

Yemeye hazır dayanmaz.

Yiğniyi yel atar, boka sidiğe katar

Yöğrük at yemini artırır

Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.

Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.

Yola giden yorulmaz.

Yolu yordamıyla, ormanı baltayla.

Yuvarlanan taş, yosun tutmaz

Zararın neresinden dönersen kârdır.

Zenğin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.

Zora dağlar dayanmaz.